Ana içeriğe atla

BİLİM İNSANI :İHSAN KETİN


1945’te doçentliğe, 1953’te profesörlüğe yükseldi. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi jeoloji kürsüsüne atandı.
1967 – 1968 ve 1971 – 1973 arasında Maden Fakültesi dekanlığında bulundu. 1943 – 1960 arasında. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü için Türkiye’nin birçok bölgesinin jeoloji haritalarının yapımını gerçekleştirdi.
1960 – 1964 arasında Türk Petrolleri AO için Sinop – Ayancık bölgesinde ve Güneydoğu Anadolu’ da ayrıntılı jeoloji araştırmaları yaptı. 1964 – 1971 arasında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nda Temel Bilimler Araştırma Grubu üyeliği yapan Ketin, 1981’de, «Türkiye tektoniğinin sentezini yapıp.
Kuzey Anadolu fayını tanıtıp, özelliklerini ortaya koyarak »yerbilimleri dalında Türkiye üzerinde yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeydeki katkıları ve Türkiye’de uygulamalı alanlarda yurt ölçüsünde yararlar sağlayan önemli bazı görüş sentezleri üretmesi» nedeniyle Tü-BİTAK Bilim ödülü’nü kazandı.
İhsan Ketin Eserleri
  • Alemdağı Batısındaki Granit Masifi Hakkında (1941)
  • Umumi Jeoloji, I. Kısım (1957, 1977’de Genel jeoloji, cilt 2; Yerbilimlerine Giriş adıyla yeniden basıldı)
  • Türkiye’nin Orojenik Gelişmesi (1959)
  • Anadolu’nun Tektonik Birlikleri (1966)
  • Türkiye’nin Genel Tektonik Durumu ile Başlıca Deprem Bölgeleri Arasındaki İlişkiler (1968)
  • Yapısal Jeoloji (N. Canıtez ile birlikte, 1972)
  • Türkiye’nin Başlıca Orojenik Olayları ve Paleocoğrafik Evrimi (1978)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİLİM İNSANLARI :İBNİ SİNA

İBNİ SİNA (980 - 1037) Felsefe,  matematik , astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin çeşitli alanlarında seçkinleşmiş olan,   İBNİ SİNA(980-1037), matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları; astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir. Astroloji ve simyaya itibar etmemiş, Dönüşüm KURAMININ doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır.  İBN-i SİNA'ya göre, her element sadece kendisine özgü niteliklere sahiptir ve dolayısıyla daha değersiz metallerden altın ve gümüş gibi daha değerli metallerin elde edilmesi mümkün değildir.                                         İbn-i Sinâ , mekanikle de ilgilenmiş ve bazı yönlerden Aristoteles'in hareket...

İCAT,MUCİT,BİLİM İNSANI NEDİR?

İCAT NEDİR? Buluş ya da icat, daha önce bulunmayan bir şeyin insan çabasıyla geliştirilmesidir.  İcat ların çoğu daha önce var olan teknolojilerin yeni ve benzersiz biçimde bir araya getirilmesinin sonucudur. Bu yeni ürün belirli bir insan gereksinimini karşılama çabası sonucunda, mucidin bir işi daha çabuk ya da daha verimli yapma isteği sonucunda, hatta bazen rastlantıyla ortaya çıkabilir. Bireysel çalışmanın sonucu olabileceği gibi, ekip çalışmasıyla da gerçekleştirilmiş olabilir. Zaman zaman icatların, dünyanın farklı kesimlerinde aynı sıralarda, ama birbirlerinden bağımsız olarak ortaya çıktıkları da görülür. MUCİT NEDİR? Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimsedir. Mucitler; Daha önce olmayan yararlı bir nesneyi keşfeden ya da üreten kişilerdir. Bugün günlük hayatimizi büyük ölçüde etkileyen bazı icatlar dışında, modern icatları tek bir mucidin keşfettiğini söylemek güçtür. Birçok icadın, su anki modern biçimini alana dek gelişmesi yıllar sürmüştür. BİLİM...

İCAT :KİTAPLIK

Kitaplık  Sistemli bir şekilde düzene konularak sınıflandırılmış kitap, dergi, süreli yayın, grafik, göze ve kulağa hitap eden belgeler koleksiyonu.  Kitaplıklar başlangıçta yerleri rahatlıkla değiştirilebilir bir dolap şeklindeyken, 18. yüzyılda sabit ayaklar üzerine kurulan, iç kısmındaki raflarının arzu edildiği biçimde ayarlanabilen ve evlerin belirli ihtiyaçları arasına giren bir mobilya oldu. Evlerde bulunan kitaplıklardan başka, büyük şehirlerde devletin, belediye kuruluşlarının, bütün bilim müesseselerinin kitaplıkları mevcuttur. Bugün en küçük kamu kuruluşlarında bile, küçük de olsa, bir kitaplık bulunmaktadır. Kitaplıklar, genelde üst kısmı camlı ve parmaklıklı, alt kısmı ise çekmeceli veya iki tarafa açılacak biçimde kapaklı olurlar. Bunların durumu, günün şartlarına göre değişmektedir. İdeal bir kitaplık, kitap sayısı arttıkça ilave raflarla ihtiyaca cevap verecek özellikte olmalıdır. Buna prefabrik (önceden hazırlanmış, ayarlı) kitaplıklar da denilir. (Bkz. ...